Gerçek Hikaye







Yaşlandığında İnsanlardan Daha Çok Nefret Etmenin Nedeni (Ve Bu Neden Sorun Değil)


Gerçek hikaye; Artık arkadaşlarım gerçekten yok. Ailemle çok yakınım. Kardeşlerim ve kuzenlerimin 2 tanesi en iyi arkadaşlarım. Onlardan başka kimseden gerçekten hoşlanmıyorum. Başka kimseyi de kıçıma takmıyorum.
Eskiden tonlarca arkadaşım vardı, oldukça sosyal bir kelebektim. Çok kolay arkadaş edindim. Gittiğim her yerde yakın arkadaşlıklar kurdum. Hiç utangaç da değildim. Dünyada oldukça iyi insanlar buldum. Kutsanmış gibiydim.
2-3 tane en iyi arkadaşım olarak gördüğüm kişiye çok güvendim ve derin hissettim. Ruhumu boydan boya tanıdıklarını hissettim. Benim içimi görebiliyorlardı. Hiç bir yere gitmeyeceklerdi. Düğünümde yanımda olurlardı. Aynı zamanda çocuklarımız olurdu. Onları da en iyi arkadaşlar olarak yetiştirecektik.
Bu insanları hayatımda sonsuza kadar tutacak kadar onlara güveniyordum. Aileme de kan bağı olmadan olabilecek en yakın şekilde bağlıydılar. Onları bir çok gerçek akrabamdan daha çok sevdim...
Fakat zaman geçtikçe, yıllar sürdükçe... Okuldan mezun olup gerçek bir iş edindiğimde, olgunlaştığımda ve büyüdüğümde bir şeyler değişti. Her bir arkadaşım beni terk etti. Güvendiğim her kişi kalbimi kırdı. Çekip gittiler. Onlarsız yaşayamayacağımı düşündüğüm bunca dostluk son buldu.
Şunu açıkça belirtmek istiyorum ki giden arkadaşlarımı hiç suçlamıyorum. Bu arkadaşlıkların bozulmasında oldukça kritik rol oynadım. İlk önce gerçekten rezalet hissettim olan bunca şey için. Arkadaş kaybetmek bana iyi hissettirmedi.
Öyle hissettim ki aldığım enerjiden çok daha fazlasını başkalarına harcadım. Onların yüzde 20 sine karşılık yüzde 80 veriyordum. Kendiminkini keser kesmez dostluk düşüşe geçti.
Listenin en başı olarak kötü giden çok şey oldu. Bazı boktan şeyler yaptım. Bazı arkadaşlarım boktan şeyler yaptı. Ve bunu düzeltemedik. Hiçbirimiz bunu düzeltmek için çalışmadık. Bunun yerine uzaklaştık.
İnsanların sırrı işte bu; her zaman terk ederler. Kulağa iç kapatıcı geldiği kadarıyla söyleyebilirim bence bir çoğunuz bunları yaşıyor.
Sonuca gelmek gerekirse, yaşlandıkça arkadaş edinmek zordur çünkü yaşlandıkça aslında insanlardan nefret ettiğinizi fark edersiniz. 
Ve en garip kısmı da şu ki, bu gerçekten sorun değil.

ÇÜNKÜ YAŞLANDIKÇA DAHA FAZLA REZALETLE UĞRAŞMAK İSTEMEZSİNİZ

Gençken herkesle arkadaş olmak istersiniz. Diğer insanların bizim hakkımızda ne düşündüğünü çok umursarız. İnsanlar bizi sevsin diye bir çok utanç verici, güven kırıcı şeyler bile yapabilirsiniz. Çaresizce gruplara ait olmak isteriz.
Bu bizi zehirli arkadaşlara yatkın hale getirir. Olgunlaştıkça saçmalıklarla daha az uğraşmak istersiniz. Artık mantıksızlıkla vaktim yok. Bu arkadaş kaybetmekse defolsunlar. Umurumda değil.
Beni yalnız hissettirecek biriyle vakit geçirmektense, yalnız olmayı tercih ederim.

ÇÜNKÜ YAŞLANDIKÇA YENİ ARKADAŞ EDİNMEYİ DAHA AZ UMURSARSINIZ

Şu noktaya geldim ki, hayatımda yeni arkadaşlar edinmek listemin baş sıralarında kesinlikle değil. İnsanların nasıl olabildiklerini gördüm. Bu rezalet fırtınaya dahil olmak istemiyorum artık. Bunu aştım. Tamamen aştım. 
Oldu. Bitti.
Halen dost canlısı bir insanım. İnsanlarla sohbet ediyorum. Takılabiliyorum, bir şeyler yapabiliyorum. Ama içeri girmelerine gerçekten izin vermiyorum. Onlara sırlarımı anlatmıyorum. Savunmasız kalmıyorum.
En iyi arkadaş edinme noktasını aştım. Ailem var ve bununla tamamen mutluyum. Kulağa üzücü geliyor olabilir ama inan bana gayet iyiyim.
Belirli bir yaşa geldiğinde, yeni arkadaşlar edinmek seni ilgilendiren bir şey olmaz, çünkü zaten o yoldan geçtin ve rezalet bir halde bitti.

ÇÜNKÜ YAŞLANDIKÇA BOKTAN İNSANLARA DAHA AZ GÜVENİRSİNİZ

Çeyrek yüzyıldır bu dünyadayım ve bir şey öğrendiysem o da insanların en kötüsü olduğudur. Siz çocukken insanların sizin ilgilerinizi kalplerinde taşıdıklarını sanırsınız. Kalbinizle onlara güvenirsiniz.
Biraz yaşlandığınızda gerçeği görmeye başlarsınız; insanlar kendilerini düşünür ve kimsenin kıçında değilsinizdir.
Yakın arkadaşların bu kadar kolay uzaklaştığını görmek şaşırtıcıydı. Aynı zamanda gözümü açmama neden oldu, en iyi insanların beni yüzüstü bırakması. Şansıma, bu benim de onları bırakmam için beni cesaretlendirdi. 
Sertleştim çünkü zorundaydım. Çünkü bu acımasız nüfus içerisinde sert bir deriniz yoksa hayatta kalamazsınız.

ÇÜNKÜ YAŞLANDIKÇA, BAŞKALARINI KENDİNİZDEN ÖNE KOYMAMAYI SEÇERSİNİZ

Başkalarını düşünmeyi bırakıp kendinizi sevmeye başladığınızda bu bir şeylerin düzelmeye başladığı zamandır. Gerçek olgunluk ile erken olgunluk arasında gidip gelen bir değişimdir bu.
Başkalarını memnun etmek için bir şeyler yapmayı bırakırsınız ve kendinizi memnun etmeye yönelik davranışlara başlarsınız. Bir çok arkadaşlık sırf  bu yüzden çöpe gider zaten.
Bir kez insanların size çöp gibi davranmasına izin vermediğinizde bir çok kişi sizi kullanılacak biri olarak görmez artık.
Yaşlandıkça, yol arkadaşı aramayı bırakırsınız. Bunun yerine kendinizi geliştirirsiniz.
Arkadaşlar sizi terk edecek. Siz, sizi asla terk etmeyeceksiniz. Gerçek rezalet işte bu, değil mi?

Gigi Angle

Not: Çeviri makaledir. 


Yorumlar

Turgay Aksoy dedi ki…
Ne kadar doğru ve güzel bir yazı. Ben de yaşım ilerledikçe yazıda geçen mücadeleleri verdim ve bu noktaya geldim. Teşekkürler paylaşım için.
Aynen öyle Turgay Aksoy rica ederim :)

Popüler Yayınlar