90'lar...




Ne zamandır yazacağım ama hep bir aksilik çıktı yazamadım bu konuyu. Geçtiğimiz cumartesi TV 8'de Okan'ın programının konusu 90'lardı. Gecenin konseptine uygun olarak da Eda- Metin Özülkü, Bora Gencer, Seyyal Taner, Mansur Ark gibi 90'lara damgasını vurmuş isimler vardı. O günlere dair aklımızda kalanlar, alışkanlıklarımız, unutulmayan diziler ve şarkılar hakkında bol bol sohbet edildi. Yetmedi sosyal medyada paylaşımlar oldu, sayfalar açıldı... Facebook'da özlenen klipler, görüntüler paylaşılırken Twitter'da #bence90lar başlığı öyle bir ses getirdi ki yazılanlara takılıp kalmamak mümkün değildi çünkü herkes o kadar güzel şeyler yazıyordu ki okudukça gözlerim doluyor, geçmişe gidebileceğim bir zaman makinesi icat etmek istiyordum. Ben ki nostalji delisi, antika manyağı biriyim söz konusu 90'lar(çocukluğum) olunca akan sular durdu ve kendimi özlediğim 90'ları yazarken buldum.


Yahu çok güzel değil miydi 90'lar... Benim en çocuk, en masum, en güzel ve en özel yıllarımdı.
Bakkal amca'ya koşup sulu göz sakız almaktı. Capri-Sun içip önce hüpletip sonra gümletmekti. Fruko gazozlar, Bonibonlar, Minti sakızlar'dı, altın kaplama görünümündeki çikolatalardı...
Hiç bitmeyen YALAN RÜZGARI'ydı...
Kapı zillerine "bas kaç" modasının çıktığı yıllardı.
Okulu asıp ya bilardo salonuna ya da ateri oynamaya koşmaktı.
Pazar akşamları banyo yapmak, Bizimkiler dizisini soluksuz izlemekti.
Barış Manço demekti.
TELEVOLE izlemek, sanal bebeği ölünce zırlamaktı.
0900'lü hat çılgınlığıydı... Anne- babaya yakalanınca azar işitmekti(itiraf edeyim sırf bu yüzden telefon faturası şu an dudak uçuklatacak boyutta gelmişti annemlerden öyle bir fırça yemiştim ki halen unutamıyorum)
Susam Sokağı'ydı... Bıkmadan usanmadan izlenen riche rich$$, şeker kız candy, taş devri, scooby doo, jetgiller, temel reis,  sevimli hayalet casper,  he man, she ra, pembe panter, ayı yogi, şirinler, vikingler, power rangers, ninja kaplumbağalar, hayalet avcıları, ay savaşçısı, ten ten, red kit, arı maya, tsubasaydı, deniz kızı ariel'di... Deli gibi izlediğim pembe dizi Vahşi Güzel'di.
Kaset çalarımla mutlu mesut yaşadığım dönemdi.
Jetonlarla, telefon kartlarıyla iletişim kurmaya çalışılan yıllardı.
Parliement pazar gecesi sinemasıydı lan!
Saç bantları, bandanalar takmaktı.
Bahçıvan elbiseler, Pop müzikte Mustafa Sandal, Ali Güven, Oya-Bora, Burak Kut, Yonca Evcimik, Of Aman Nalan zamanlarıydı.
Titanic filmini abartısız en az 3-5 kez izlemek ama her defasında ilk kez seyrediyor hissine kapılmaktı.
Tolga Abi ve Hugo'ydu... Deli gibi taso oynamak, game boy oyununda 999999 puan yaptıktan sonra sıfırlanmasını gözler dolarak izlemekti.
Sokak oyunları demekti şimdi ki gibi bilgisayar oyunu demek değildi. Sokaktan eve kan ter içinde ve zorla gelmekti.
Legolarla kaleler yapmaktı(şimdi pek çok insanın egosunu lego yapıp deviresim var o ayrı)
Nesquiklerin içinden araba, deterjanların içinden saat bulmaktı.
Gece yarısından sonra televizyonda kırmızı noktalı programları gizli gizli seyretmekti.
Kimisine göre Turgut Özal'ın ölümüne ağlamak, Cüneyt Arkın'lı filmler izlmekti. Zeyna'yla kendini savaş tanrıçası ilan etmek, Olacak O kadar'la kahkahalara boğulmaktı. Ha bir de Erkan Yolaç'la "Evet" dememeye çalışmaktı.
Zıt Tokai! diye şakalaşmaktı.
Misket oynamaktı be! Yakar toptu...
Tom&Jerry izlemekten hiç bıkmamaktı.
MonAmi pastel boyayla resimler yapmaktı.
Aşkların saf, arkadaşlıkların çıkarsız olabildiği yıllardı.
...


Daha pek çok şeydi elbette ama mazide kaldı ve ben şimdi hiç özlemediğim kadar çok özlüyorum bu yılları ve biliyorum ki "Hayatın geri yükleme tuşu yok"!



Yorumlar

hayatreceli dedi ki…
ahh ahh sorma bende çok etkilendim o gece hatta şiir yazdım gece gece yayınladım blogta, ne güzel günlerdi değil mi? canıkom ama olsun seneler geçer öenmli olan hala insan kalabilmektir..
öperim canımm
Hem de çok güzeldi ah ah! Evet katılıyorum sana canım önemli olan karakter değişmesin varsın yıllar geçsin değişsin...
Sevgiler, öpüyorum :)
Bu konu ile ilgili bende bloğumda yayınlamıştım.Çok duygulanıyor insan...
Öncelikle hoşgeldiniz :) Evet eskiye özlem duymaktan olsa gerek diye düşünüyorum, duygulanmamak mümkün değil ah ah!

Popüler Yayınlar