Pazar Mottosu: Yan Gel Yat Osman!







İsmi "Osman" olanları tenzih ederim. Pazar günüme yakışır "Yan Gel Yat Osman!" felsefesiyle karşındayım ama o da ne bugün bu mottonun tersi bir durum söz konusu zira işim başımdan aşkın... Sağdan ve hızlıca kalk Gülşah!(Zaten yatağım duvara yapışık sürekli sağdan kalktığıma göre sorun yok! Sorun uyanabilmek ) Bu sabah çok zor kalktım yataktan hatta kalkmamak için direndim durdum lakin bugüne dair yapacaklarım kafamda şekillendikçe ürktüm ve bir hışım fırladım yataktan... Sabah 08:30 itibariyle çalar saat zırıltısının verdiği kahredici semptomları bünyemde hissederek uyanmanın zorluğu ile sporumu yaptım, duşumu aldım ve kahvaltı hazırlayıp afiyetle yedim. Birazdan yollara koyulacağım daha sonra eve geldiğimde küçük çapta bir temizlik operasyonu da beni bekler. Ben pazar günlerini sevmiyorum arkadaş! Senelerden beri değişmez kuralları var pazarın; sabah erken kalkılır, spor yapılır, keyif kahvaltısı+tv+envai çeşit gazete, dergi okuma telaşı+ hüüüp! diye içine çekilerek içilen Türk Kahvesi'nin bile tadı damağımda kalmadan  pazara gidilir, eve gelip o pazarlıklar yerleştirilir, temizlik yapılır akabinde ebeveynlerle sıraya geçilerek yapılan banyo faslı(askerdeyiz sanki!) derken bir bakmışsın akşam olmuş bile... Eneee ben bugün tiyatroya gidecektim?! Ben arkadaşlarla buluşup dedikodu yapacaktım. Aaa! Sinemada güzel film vardı ona gidecektik??? Bla bla bla...
Hepsi yalan olur sadece en başta saydıklarım baki kalır. Çok ender rastlanılsa da pazar günlerini değişik geçirdiğim zamanlarda yok değil hele ki yalnızsam, başka bir şehirdeysem ya da farklı bir programım varsa gibi. Ama üç aşağı beş yukarı sabittir. Ben çözdüm aslında bu statik durum nereden kaynaklanıyor diye? Babamdan! Evet evet babamın senelerdir "pazarları dışarı çıkılmaz ya iti, uğursuzu var bugün dışarda" felsefesi yüzünden fobi olmasına ramak kalınmış sıradan, ezik ve hareketsiz pazarlar yaşadığımı fark ettim. Her cumartesi "Yaşasın yarın pazar!" diye sevinen insanlara inat "Benim hiç atraksiyonlu pazarım olmadı anne!" diye Küçük Emrah serzenişinde bulunmayacağım zira Küçük Emrah artık büyüdü, maymun gözünü açtı. Yeter! Senelerdir aynı terane...  "Yarın pazar ne yapacaksın, bir programın var mı?" Heee var, o kadar yoğunum ki araya sıkıştırabilirsem seni alacağım görüşmeye. 

 Programım aynen şu:

- Kahvaltı yapılır

- Temizlik yapılır

- Bilgisayara oturulur

- Sözde ders çalışılır(öğrenciysen) hatta sınava bile gidilir(Bir çok pazar günüm üniversitedeyken sınava gitmekle geçti yetmedi üniversite bitti ama benim "pazar günü sınavları" bitmedi! En olmadı ebeveyn olarak katılmam beklenen ve o kadar insan içinden piyangonun bana vurduğu o malum sınavlardan bahsediyorum yani eşi/dostu/akrabayı kıramadığın Yeter Önceliğim Kalmadı(YÖK) artık! sınavları.

- Öğle yemeği zıkkımlanır

- Dışarı çıkmadığından balkona kadar uzanıp dışarıya göz atılır, belki hava/havan güzelse oturup çiğdem çıtlatılır

- Tv izlenir

- Akşam yemeği zıkkımlanır

- Yarın okula/işe gideceksen son hazırlıklar tamamlanır

- Banyo yapılır

- Uyku vakti gelmiştir yatılır

- "Sen çok yoğunmuşsun kızım yaaa! Neyse haftaya görüşelim olmazsa ya da sen ne zaman müsaitsen"...

Bu durumda hiçbir pazar müsait olamam o yüzden iyisi mi tabuları yık, zincirleri kır ve kuralları del!



Yorumlar

Popüler Yayınlar